Sağlık Biyoteknolojisinde İş Birlikleri ve Yeni Projeler İçin Önemli Adımlar Atıldı

Yıldız Teknik Üniversitesi (YTÜ), İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa ve Marmara Üniversitesi iş birliğinin bir çıktısı olan Sağlık Biyoteknolojisi Mükemmeliyet Ortak Uygulama ve Araştırma Merkezi (SABİOTEK) tarafından, YTÜ Davutpaşa Kampüsü Otağ-ı Hümayun’da gerçekleştirilen “Sağlık Biyoteknolojisinde İş Birlikleri ve Öncelikli Alanlar Çalıştayı” büyük bir katılımla tamamlandı. Etkinliğe, YTÜ Rektörü Prof. Dr. Adem Aslan, Marmara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mehmet Emin Okur, İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Rektörü Prof. Dr. Nuri Aydın ve YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik gibi önemli akademik isimler katıldı.

Açılış konuşmalarının ardından, Biyoteknoloji Sanayicileri Derneği temsilcisi Dr. Ercan Varlıbaş’ın “Çok Paydaşlı İş Birliği Modelleri” ve Siemens Healthineers’den Gürdal Şahin’in “Sağlıkta İnovasyon ve Yenilikçi Çözümler” başlıklı sunumları gerçekleştirildi. Etkinlik, “Tanışma ve Çalışma Alanlarının Tanıtımı” ile “Muhtemel Proje Başlıkları ve Ortaklıkların Belirlenmesi” başlıklı iki ayrı atölye çalışması ile devam etti.

Araştırma ve Projelendirme Süreci Başladı

Çalıştayda, sağlık biyoteknolojisi alanındaki öncelikli Ar-Ge alanları belirlendi ve bu alanlarda iş birliği yapılacak stratejik başlıklar tanımlandı. YTÜ Rektörü Prof. Dr. Eyüp Debik ile AFSÜ (Afyonkarahisar Sağlık Bilimleri Üniversitesi) arasında, sağlık biyoteknolojisi odağında stratejik bir iş birliği protokolü imzalandı. Bu protokol kapsamında, üniversiteler arasında altyapı ve laboratuvar imkanlarının karşılıklı kullanıma açılması, araştırmacı ve öğrenci hareketliliğinin artırılması, yeni projelerin başlatılması gibi önemli adımlar atılacak. Ayrıca, biyomalzeme geliştirme, doku mühendisliği, nanoteknoloji temelli tanı ve tedavi platformları gibi konular, taraf üniversiteler arasında ortak çalışma alanları olarak belirlenmiş durumda.

Türkiye Biyoteknoloji Vadisi’ne Katkı Sağlanacak

Prof. Dr. Adem Aslan, çalıştayda yapılan iş birliğinin sadece akademik değil, aynı zamanda sanayi ve inovasyon alanında da önemli bir dönüşüm yaratacağını vurguladı. AFSÜ’nün, Cumhurbaşkanlığı desteğiyle kurulacak olan "Türkiye Biyoteknoloji Vadisi" ekosisteminde yer alacağı müjdesini veren Prof. Dr. Aslan, bu devasa biyoteknoloji ekosisteminin Türkiye’nin en büyük projelerinden biri olacağını belirtti. Proje, 4,5 milyar dolarlık yatırım değeri, 2,7 milyon metrekarelik alanda kurgulanan altyapısı, 160 katma değerli üretim birimi ve 300’den fazla start-up, teknoloji şirketi, araştırma enstitüsü ve üniversite paydaşı ile Türkiye’nin biyoteknoloji alanındaki en önemli merkezlerinden biri olmayı hedefliyor.

AFSÜ’nün Sağlık Biyoteknolojisindeki Rolü Artıyor

AFSÜ'nün biyoteknoloji alanındaki araştırma kapasitesinin, YTÜ'nün mühendislik odaklı yüksek teknoloji laboratuvarları ile entegrasyonuyla daha da güçleneceğini ifade eden Prof. Dr. Aslan, bu iş birliğinin sadece araştırma verimliliğini artırmakla kalmayıp, aynı zamanda bilimsel çalışmaların niteliğini de güçlendireceğini belirtti. Ayrıca, bu tür stratejik iş birliklerinin, Türkiye’nin sağlık biyoteknolojisi alanındaki uluslararası görünürlüğünü artıracağına ve nitelikli üretim kapasitesini güçlendireceğine dikkat çekti.

Çalıştayda atılan adımlar, sağlık biyoteknolojisi alanında ulusal ve uluslararası düzeyde daha güçlü bir iş birliği ağı kurma yolunda önemli bir dönüm noktası oldu. AFSÜ'nün bu süreçteki etkin rolü ve YTÜ ile kurulan iş birliği, gelecekte hayata geçirilecek Ar-Ge projeleri ve biyoteknoloji tabanlı ürünlerle daha da pekiştirilecektir.

Biyoteknoloji alanında elde edilen bulgular, Türkiye’nin sağlık sektörü için önemli fırsatlar yaratacak. Yeni projeler ve inovasyonlarla, Türkiye’nin biyoteknoloji haritası yeniden şekillenecek. Bu iş birliği, hem üniversiteler hem de sanayi için büyük bir fırsat sunuyor.